26 Nisan 2015 Pazar

Kitap İncelemesi: Arı Kovanına Çomak Sokan Kız (Millennium #3)

Kitap Hakkında:
Kitap: Arı Kovanına Çomak Sokan Kız
Orijinal adı: The Girl Who Kicked The Hornest's Nest
Yazar: Stieg Larsson
Sayfa sayısı: 800
Yayınevi:Pegasus
Goodreads puanı: 4.17

Ejderha Dövmeli Kız ve Ateşle Oynayan Kız'dan sonra iki tuğla büyüklüğü ve ağırlığındaki Arı Kovanına Çomak Sokan Kız'a geldi sıra.Aslında bu yazımda Bağışlanmış Hüzün'ü ele alacaktım ama baştan sona hayal kırıklığı yaşadığım bir romanın incelemesini yapmak gereksiz geldi.Ben de fazla hayal kırıklığı yaşamadan bu kitaba başlayayım dedim.

Genel olarak serinin birinci ve ikinci kitabında favori karakterim olan Lisbeth Salander ve onun içine düştüğü gizemler ön plandaydı.Birbirini takip eden ve çözülemeyen cinayetler Lisbeth'i İsveç'in gündemine sokmuştu.İsveç halkı onu satanist lezbiyen olarak görürken o devlete ve SAPO'ya karşı mücadele vermekteydi.Yaşadığı gizemli olaydan sonra kendini toplumdan asimile eden Lisbeth artık bir devlet sorunu olmuştu.Buna karşı ya susturulacak ya da büyük bir skandal patlatacaktı.

***Şimdi özel olarak bu kitabı incelersem biraz ayrıntıya girmem gerekecek.O yüzden biraz spoiler içerebilir.Eğer kitabın başındaki olayları dahi duymak istemiyorsanız bundan sonraki iki paragrafı atlayabilirsiniz.


Lisbeth,çocukluğunda yaşadığı Büyük Olay ile 13 yaşlarında bir hücreye kapatılır.Bu devlet ile İsveç İstihbarat Teşkilatı (SAPO)'nun ortak operasyonudur.Çünkü Lisbeth,görmesi gerekenden fazla şeye tanık olmuştur.Devlet görevlileri,onu susturmak için akli dengesinin bozuk olduğunu savunur.Eğer Lisbeth bunları açıklarsa bir SAPO skandalı ortaya çıkacaktır.Fakat işler umduklarının aksine karmakarışık bir hal alır.Lisbeth,eski vasisi Holger Palmgren sayesinde kapatıldıldığı kurumdan alınarak bir ailenin yanına verilir ve operasyon büyük bir çöküntüye uğrar.Sonraki yıllarda SAPO fiilen pasif kalır.Ta ki Lisbeth, Zalachenko olayına karışana kadar.O gizemli ad bir anda Lisbeth'in hayatını altüst eder.Böylece SAPO Lisbeth'i tekrardan içeri tıkmak için fırsat kazanır.

Yapılan bu haksızlıklara karşı Mikael ve takımı Lisbeth'i bu durumdan kurtarıp,gerçekleri gün yüzüne çıkarmak için deli gibi araştırma yapmaya başlar.SAPO'nun onlara karşı açtığı savaş her iki tarafı da uzun ve zorlu bir sürece götürür.Mikael yıprandıkça Millennium da yıpranır.Bu savaşı kazanamazlarsa Lisbeth yeniden susturulacak ve buna İsveç yeniden göz yumacaktır.Olur da kazanırlarsa SAPO büyük bir darbe alacak,Lisbeth'in yaşadıkları birer birer gün yüzüne çıkacaktır.

Yine söylüyorum hep söyleyeceğim kurgu bakımından okuduğum en sağlam ve en gerçekçi seri Millennium'du.Her kitap bir önceki kitapta oluşan beklentilerimi karşıladı ve gittikçe de kalınlaşarak daha da hacimli bir hal aldı.Bir de kitapta baştan savma bir karakter yok.Adı çok az geçen bir karakter bile bir sonraki bölümde karşınıza bomba bir olayla çıkıyor.Bazen bir sonraki bölüme geçince diğer karakterleri de özlüyorsunuz.O kadar ustaca seçilmişler ki okurken SAPO'nun içinde miyim acaba diye düşünebilirsiniz.Şahsen ben sık sık bunu düşündüm ve teşkilatın içinde gizli örgüt kurmak da çok havalı geldi.Ayrıca kötü karakterleri sevme yönüm beni hayal kırıklığına uğratmayarak zirveye ulaştı.

Sonuç olarak seri halindeki kitapları sevmeyenlerin bile seveceği türden üç kitap çıkmış ortaya.Belki kalınlığı bazılarının gözünü korkutabilir ama ben bile üşenmeden yanımda taşıdım.Hatta bazı ders kitaplarımdan fedakarlık yaparak kafam kadar kitapları hafta boyunca götürdüğüm düşünülürse Lisbeth'in hafifliğinin kitaplara yansıtıldığını düşünmem de çok normal.Ha bir de "Bu kitap ne ya Samanyolu çevirisinden fırlamış gibi" diyen arkadaşlarınız da olacaktır.Onlara bir Lisbeth bakışı atarak okumaya devam ediniz.
"O zamanlar onlu yaşlarının henüz başlarında,küçük,çaresiz bir kızdım.Şimdi büyüdüm,seni istediğim zaman öldürebilirim."




5 yorum:

  1. Benim de çok sevdiğim serilerden :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen,ben hala etkisinden çıkamadım mesela :)

      Sil
  2. müthiş bir seriydi. Okumayanlar mutlaka okumalı

    YanıtlaSil
  3. Blogunuzu http://aylindenipuclari.blogspot.com.tr/ nin blog takip etkinliğinde gördüm :) Banada beklerim.

    www.beautybygizzy.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
  4. Hello I'am Chris !
    I suggest you to publicize your blog by registering on the "directory international blogspot"
    The "directory" is 20 million visits, 193 Country in the World! and more than 20,000 blogs. Come join us, registration is free, we only ask that you follow our blog
    You Have A Wonderful Blog Which I Consider To Be Registered In International Blog Dictionary. You Will Represent Your Country
    Please Visit The Following Link And Comment Your Blog Name
    Blog Url
    Location Of Your Country Operating In Comment Session Which Will Be Added In Your Country List
    On the right side, in the "green list", you will find all the countries and if you click them, you will find the names of blogs from that Country.
    Imperative to follow our blog to validate your registration.Thank you for your understanding
    http://world-directory-sweetmelody.blogspot.fr/search/label/**SPECIAL%20PAGE%20BLOG%20POSER
    Happy Blogging
    ****************
    Thank you for following my blog - it is greatly appreciated! :o)
    i followed your blog, please follow back
    ++++++++++++++++

    YanıtlaSil