11 Ağustos 2018 Cumartesi

Kitap İncelemesi: Sineklerin Tanrısı

Kitap Hakkında:
Kitap: Sineklerin Tanrısı
Orijinal adı: Lord of the Flies
Yazar: William Golding
Sayfa sayısı: 261
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Goodreads puanı: 3,66
Puanım: 8/10

Atom çağının kötülüklerinden güvenli bir yere götürülmeye çalışılan bir grup çocukla başlayan bir yolculuk doğal cennet olan ıssız bir adada son bulur.Başta her tarafa dağılan küçüklü büyüklü çocuklar Ralph'ın elinde tuttuğu denizkabuğu ile etrafında toplanır ve demokratik bir şekilde onu şef seçerler.Ralph ne kadar uğraşsa da Domuzcuk,Jack ve Simon gibi büyük çocuklar küçükleri zaptedemez ve bu yetmezmiş gibi Jack ve Ralph kendi aralarında liderlik yarışına girerler.Başta bu yarış çok keskin görülmese de kırılma noktaları ve Jack'in avcılık,öldürme tutkusuyla birlikte üstünlük kurmasıyla daha da kaosa dönük bir hal alır.Çocuklar planlı hareket,mantık ve sorumluluk duygularına zamanla o kadar yabancılaşırlar ki Jack'in onlara vahşi,doğaya üstünlük kuran,kurtuluşu değil de anlık zevkleri,baskıyı merkez alan bir yaşam sunması onlara cazip gelir.Ve tabi ki av sonunda elde edilen etler de.


william golding ile ilgili görsel sonucuBir süre sonra artık Ralph'in akıl takımı hem kişi sayısı hem de umut bakımından iyice azalır.Yine de mantıklı hareket etmeye ve Jack'in oluşturduğu diktatörlüğe karşı akılla cevap vermeye çalışırlar.Yani burada bir nevi akıl ve şiddetin savaşını iki karakter üzerinden baskın diğer karakterler üzerinden de dolaylı olarak görüyoruz.Aslında gerçekten Jack karakteri ne kadar üstünlük kursa da başta gerçekten bir uzlaşma olacağını düşündürtüyor bize ama bu,kırılma noktalarından sonra imkansızlaşıyor.Artık Jack'in kötü yanlarını,mini toplum modelini şiddet ve baskı yönetimiyle kontrol altına alması,küçücük çocuğun şiddeti meşrulaştırması aşırı ürkütücü geliyor.Diğer yanda da Domuzcuk'un fiziksel olarak hem miyop hem de şişman olmasından dolayı etkin olamaması ama düşünsel yönden fırsat verilirse aslında Ralph'ten daha iyi bir yönetim imkanı elde edebileceği de kitap boyunca aklımın bir köşesindeydi.Aslına bakarsanız Ralph de bunun farkındaydı.


Bunun dışında üslup ve çeviri gerçekten güzeldi.Özellikle sondaki çevirmen notu,kitabın sembolize ettiği şeylere ve kitabın adının Sineklerin Tanrısı olmasının nedeni ile ilgili sorulara ışık tutacak nitelikte ve aynı zamanda kitabın küçük de bir özeti sayılabilir.Gerçekten sıkıcı olmayan hatta başlarda daha çok sıkıldığım için koptuğum yerleri tamamlayıcı nitelikte ve okuma sonrası bakış açısına hafif yön verecek şekilde olmasına hayran kaldım.Fakat ben kitabı belli bir yerden sonra sevmeye başladığım için 2 puanı kırdım.Doğa betimlemeleri gayet tadındaydı ama bazı bölüm sonları çok belirsizdi.Özellikle ölümlerle ilgili daha detaycı bir anlatım ve finalle ilgili daha belirgin bir çalışma yapılabilirdi.Onun dışında bu mini toplumumuzun kaotik bir ortama dönüşü ve saf şiddetle karşı karşıya kalma durumu bunun ne kadar özel bir kitap olduğunu,çocuk kitabı gibi hissettirse de bazı bölümlerdeki psikolojik göndermeler ve insanoğlunun içindeki canavarın yansıtılış şekli karşısında alakası olmadığını görüyorsunuz zaten.Burada da Simon bize "Bizden başka canavar yok belki." derken aslında çığlık çığlığa sonradan başlayacak baskı dönemini işaret ediyordu.Dolayısıyla Ralph ve takımından hatta Jack'ten öğreneceğimiz çok şey var.Çünkü biliyoruz ki somut ya da soyut olarak maskelesek bile kendimizi,benliğimizden kaçamayız!

lord of the flies ile ilgili görsel sonucu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder