31 Mayıs 2015 Pazar

Kitap İncelemesi: Parçacık Fiziği

Kitap Hakkında:
Kitap: Parçacık Fiziği-En Küçüğü Keşfetme Macerası
Yazar:Sezen Sekmen
Sayfa sayısı: 144
Yayınevi: ODTÜ
Goodreads puanı: 4,38


"Dünyayı bir kum tanesinde görmek,
Ve tüm cenneti vahşi bir çiçekte
 Sınırsızlığı avcunda tutabilmek
 Ve sonsuzluğu tek bir saatte"

Öncelikle okuyamadan ve inceleme yapmadan geçirdiğim verimsiz,bol stresli bir mayıs ayı sonrası güzel bir kitapla geri dönmek istedim.Daha önce bilimsel kitapları fazlasıyla sıkıcı bulduğunu söyleyen bir insan olarak okuma önceliğini bu kitaba verdim ve sonucunda da utanarak ne kadar ön yargılı bir insan olduğumun farkına vardım.Peki ne oldu? Fantastik,tarihi kitaplara verdiğim önceliği fizikle ilgili kitaplara vermeye karar verdim.

Şimdi başlangıcında fiziğe olan ilgim nasıl  başladı ondan bahsetmek istiyorum.Çünkü bilimsel geçmişi "Bilim Çocuk" ekseninde gelip giden fizikten ölesiye korkan bir insandım.Bir ayda neler değişti? Önce 3D printer'ların çalışma prensibini araştırırken buldum kendimi.İTÜ'den bir öğrenciyle konuştuktan sonra da fiziğe biraz da ilgi gösterip,sevmeye başladım.Zoraki bir sevgiyle başladığını itiraf etmeliyim.Fakat şimdi aynı şeyi söyleyemeceğimi fark ettim.Henüz daha çok yeni kendimi keşfetmeye ve bir şeyleri sorgulamaya başladığımı görünce araştırmaktan daha fazla zevk aldığımı anladım.Sabırsızlığımla Stephen Hawking'in "Zamanın Kısa Tarihi" kitabından başlayayım dedim ama benim için değeri çok fazla olan bu tavsiyeyle başladım.Umarım kısa zamanda kafamda bir şeyleri oturtup,daha ağır kitapları okuyabilirim.


Willis Lamb 1955'te Nobel Ödülü'nü alırken yaptığı konuşmada "Eskiden yeni parçacık bulan herkes Nobel Ödülü ile ödüllendiriliyordu ama şimdi bu tür keşifleri yapanlara 10000 dolar para cezası verilmeli" demişti.

Gelelim kitaba.Konusu ne? Parçacık fiziği.Bu alanla ilgili hiç bir bilgim olmadan başladım kitaba.Aslında korkumun tek sebebi ya anlayamazsam ve daha da soğursamdı.Fakat kemanda karşılaştığım zorlukları nasıl atlattığımı düşününce başlarda böyle şeylerle karşılaşmaya kendimi hazırlamıştım.Ne yalan söyleyeyim sürükleyici ve sade bir üslupla karşılaşacağım hiç aklıma gelmezdi.Bir de başlangıçta temel parçacıklardan söz ediliyordu.En azından terimlerin çoğu bildiğim şeylerdi.Derste görürken ilgi çekici gelmeyen şeyler artık inanılmaz geliyordu.Parçacık kavramının gelişimi,parçacıktan kastedilenin ne olduğu ve tarihsel gelişiminden başlayıp sizi diğer bölümlere hazırlaması da ayrı bir hoşuma gitti zaten.Bir de ben bir bölümü bitirdikten sonra tekrar o bölümü okuduğum için altyapısını oluşturarak okudum.Eğer tekrar okumaktan sıkılmıyorsanız bunu deneyebilir ya da altlarını çizebilirsiniz.Şahsen altını çizmekten bir kalem bitirmeyi başardım.




Parçacık fiziği derinlerine inildiğinde çok zevkli bir dal gibi görünüyor.Zaten kitabı okuduğunuzda ben de bir fizikçi olsaam gibi isyanlarda bulunabiliyorsunuz.
Nötrinolar,pozitronlar,kuarklar,kaonlar,alfa,beta,gama ışınlarını,lepton ve renk renk kuarkları gün içinde düşünebiliyorsunuz.Daha doğrusu kitap sonunda bakış açınız değişiyor.Ben bir kitabın insan düşüncelerini değiştirdiğini biliyordum ama bu kadar olacağını düşünmüyordum.Sonuçta ne oldu? Anlamak için çok az zorlansam da kazanımı çok büyük olan bir kitap okumuş oldum.Fizikten daha az korkmaya başladım ve anladım ki siz bilimle uğraşmaya ön yargılı bir biçimde başlarsanız uğraştığınız dal sizden o denli uzaklaşıyor ama başta zorla da olsa kendinize inanıp,biraz zorlanmaya kendinizi hazırlarsanız kendinizi heyecanlı bir sürecin içinde buluyorsunuz.Kafanızda beklemediğiniz anda oluşan sorular sizi diğer şeylerden daha fazla meşgul ediyor.


Kuantum mekaniğinin akılları zorlayan ve Einstein'i bile çileden çıkararak "Tanrı zar atmaz." sözlerini sarfettiren efsanevi ana fikri işte budur.Einstein kuantum mekaniğine yıllarca inanmadı ve kuramı çürütecek birçok açık sorun bularak dostane bir şekilde Bohr'un önüne attı.Ancak Bohr bunlardan asla yılmadı ve büyük ustanın sorularının hepsine sabırla mantıklı çözümler buldu.Zar meselesi için ise sakince "Albert,lütfen Tanrı'ya zarlarıyla ne yapması gerektiğini söylemekten vazgeç!" dediği anlatılır.

Bu yazımda umarım sizlere kendimi ifade edebilmişimdir.Genel olarak kendi görüşlerimi ön plana koymak istedim.Ben yapamıyorum diyip bırakanlara hemen pes etmemelerini anlatmak istedim.Bunu yaparken kendimi örnek olarak gösterdim.Çünkü bu kitap beni çok mutlu etti,bir şeylerle uğraşmanın mutluluğunu kemandan sonra ikinci kez tattım.Neden bu kadar fazla şey bulunuyor diye isyan ettiğim fizikçilerin aslında devrim niteliğinde işler başardığını gördüm.Kuantum fiziğiyle ilgili makaleler okumaya,spinler ve belirsizlik kuramlarını araştırmaya,bozonlar ve fermiyonların ne olduğuna bakmaya başladım.
Kısaca bu kitap benim hem kitap zevkimi hem de fiziğe bakış açımı değiştirdi.Umarım sizler de ön yargılarınızı bir kenara bırakıp bu tür kitaplara ve merak ettiğiniz konulara ağırlık verirsiniz!


Einstein bile vaktiyle "Matematikçiler onu işgal ettiğinden beri artık ben de kendi görelilik kuramımı anlayamıyorum." diye yakınmıştı.


Sezen Sekmen:
Sezen Sekmen,ODTÜ Fizik bölümünden mezun olup lisansüstü eğitimini de burada tamamlayan Türk bilim insanlarının en genci.Şuan CERN'de ODTÜ Parçacık Fiziği Grubu ile CMS deneyinde çalışıyor ve hayatına biraz daha göz attığımızda gerçek bir başarı hikayesine ulaşıyoruz.Çünkü gözlerinde doğuştan katarakt var.Fakat bu sağlık sorunu onun bilime yönelmesini engellememiş tam tersine ona büyük başarılar kazandırmış.CERN'e de ilk doktorası sırasında gitmiş.Kitapta yalın bir şekilde bahsettiği süpersimetri kuramının deneysel gözlemleri ve karadelikler ile ilgili araştırmaları da bulunuyor.
Son olarak bu güzel ve heyecan verici kitap için kendisine teşekkür ediyor ve fizik hayatında başarılar diliyorum.

3 yorum:

  1. Merhaba. Kitabim icin bu kadar guzel bir yorum yazdiginiz icin tesekkur ederim. Size heyecan verebildiyse amacima ulastim demektir. Yanliz yasamoykusu ile ilgili bir duzeltme yapmama izin verin: matematik olimpiyati sonrasinda CERN'e gelip "ben burda calismaliyim" diyen ben degilim, Bilge Demirkoz'dur. Ben CERN'e ilk doktora sirasinda gelebildim. Takdiriniz icin tekrar tesekkurler! Sezen

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle şu yorumunuzu gördüğümde ne kadar mutlu olduğumu söylemek istiyorum.Kitabınız yazımda da bahsettiğim gibi beni fiziğe yönlendirdi ve fiziğin sadece bir ders olmadığını güzel bir biçimde gösterdi.Hatta şuan idolüm olduğunuzu bile söyleyebilirim.Bir de kullandığınız dil ve üslup birçok yazarda bulamadığım sadelikteydi.Bu bakımdan size bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.Sayenizde parçacık fiziğiyle ilgili temel kavramların bir alt yapısını kazanmış oldum.
      Kısa biyografi bölümündeki hatamdan dolayı da özür diliyorum ve hemen bunu düzeltiyorum.Bana bu heyecanlı parçacık macerasını yaşattığınız için de asıl ben size teşekkür ediyorum :)

      Sil
    2. Ovguleriniz icin tekrar tesekkur ederim. Siz de bilin ki sizlerin ilginiz ve begeniniz de bana ve arkadaslarima daha cok calismak icin guc ve ilham veriyor.

      Sil